..:: Günlük Sohbet ::..

c@n

Super Moderator
Katılım
15 May 2011
Mesajlar
9,293
Tepkime puanı
515
Puanları
0
Yaş
47
Konum
Kadıköy
Re: ..:: Günlük Sohbet ::..

Gunaydin millet.....

Sent from my HTC Desire S using Tapatalk
 

CaPo

New member
Katılım
14 May 2011
Mesajlar
2,279
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
2024
Konum
İstanbuL
..:: Günlük Sohbet ::..

Maşallah aferin cocuklar sabah istimasini kaçırmıyorsunuz...:))
 

omurkadir

New member
Katılım
14 May 2011
Mesajlar
2,360
Tepkime puanı
147
Puanları
0
Yaş
2024
Konum
ist.
Ynt: ..:: Günlük Sohbet ::..

bu gece bir rüya gördüm...12sene öncesiydi, daha çocukmuşum, bir gecede en sevdiğim arkadaşlarımı tanıdıklarımı kaybediyorum, kendimde ailemde bir şey yok çok şükür ama aylarca çile çekiyorum, korkuyla yaşıyorum, çevremde bir çok dram görüyorum, hiç kolay değil...sonra bu sabaha uyandım ve şükrettim.acaba herkes bu rüyadan uyandı mı yoksa tekerrür edene kadar uyumaya devam mı edecek?
GÜNAYDIN ARKADAŞLAR.
Ömür
 
Katılım
24 May 2011
Mesajlar
2,667
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
47
Konum
Sakarya
Ynt: ..:: Günlük Sohbet ::..

[quote author=Ömür link=topic=16.msg16279#msg16279 date=1313560493]
bu gece bir rüya gördüm...12sene öncesiydi, daha çocukmuşum, bir gecede en sevdiğim arkadaşlarımı tanıdıklarımı kaybediyorum, kendimde ailemde bir şey yok çok şükür ama aylarca çile çekiyorum, korkuyla yaşıyorum, çevremde bir çok dram görüyorum, hiç kolay değil...sonra bu sabaha uyandım ve şükrettim.acaba herkes bu rüyadan uyandı mı yoksa tekerrür edene kadar uyumaya devam mı edecek?
GÜNAYDIN ARKADAŞLAR.
Ömür
[/quote]

aynı şeyleri düşünmüsüz
 
J

Josefsalvatini

Guest
..:: Günlük Sohbet ::..

Öncelikle fiyatı çok uygun ama. Jet ne bilmiyorum nos gibi birsey herhalde :) araştırmak lazım :)
Ben gecen 43.000 vermedim adam ucuz yazmis
 

c@n

Super Moderator
Katılım
15 May 2011
Mesajlar
9,293
Tepkime puanı
515
Puanları
0
Yaş
47
Konum
Kadıköy
J

Josefsalvatini

Guest
..:: Günlük Sohbet ::..

Biraz baktım yazilimsal gibi sanki anlık basınç açma olabilir
 

CaPo

New member
Katılım
14 May 2011
Mesajlar
2,279
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
2024
Konum
İstanbuL
Ynt: ..:: Günlük Sohbet ::..

Hikaye be kardeşim yurtdışından yazılımı kendisi getirtmiş biraz sallamaca var gibime geliyor.. :D
 

zerogravity

New member
Katılım
31 May 2011
Mesajlar
3,484
Tepkime puanı
73
Puanları
0
Yaş
49
Konum
Istanbul
..:: Günlük Sohbet ::..

Aynen, konustum bu adamla daha once merak edip. Tamamen yazilim...
 

CaPo

New member
Katılım
14 May 2011
Mesajlar
2,279
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
2024
Konum
İstanbuL
Ynt: ..:: Günlük Sohbet ::..

Erdoğan roket jetide sordun mu ?
 

zerogravity

New member
Katılım
31 May 2011
Mesajlar
3,484
Tepkime puanı
73
Puanları
0
Yaş
49
Konum
Istanbul
..:: Günlük Sohbet ::..

Sordum yazilim demisti birde sen sor bakalim ne diyecek...
 
Katılım
24 May 2011
Mesajlar
2,667
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
47
Konum
Sakarya
Ynt: ..:: Günlük Sohbet ::..

Terör örgütü tarafından düzenlenen mayınlı saldırıda 8 asker şehit oldu..


Hakkari-Çukurca karayolunda meydana gelen mayınlı saldırıda şehit olan askerlerin sayısı 8'ye yükseldi.


YARALI ASKERLER ŞEHİT OLDU
Alınan bilgiye göre, patlama, Hakkari-Çukurca karayolunun 15'inci kilometresindeki Vali Erdoğan Gürbüz Çeşmesi yakınlarında bu sabah saat 09.00'da meydana geldi. Askeri konvoyun geçişi sırasında meydana gelen patlamada ilk belirlemelere göre 1 asker hayatını kaybetti, çok sayıda asker de yaralandı. Yaralı askerlerden 7'sının hayatını kaybetmesi üzerine şehit sayısı 8'ye yükseldi.

Arkadaşlar son dakika haberi

Allah şehitlerimize rahmet yakınlarına ve milletimize sabırlar ihsan eylesin

Bu gidişe dur diyecek birşey olmalı artık
 

omer_faruk

New member
Katılım
17 May 2011
Mesajlar
61
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2024
Konum
Samsun
Ynt: ..:: Günlük Sohbet ::..

Allah rahmet eylesin.
Yapanlarında yapılmasına göz yumanlarında Allah belasını versin!!!



Dağlıca'daki 12 şehidimizden biriydi Mehmet Asteğmen.

Önce günlüğüne not düştü, sonra şehit düştü.

Mehmet Bozkuş Asteğmen biricik aşkına yazmıştı.

Bu yüzden satırları, "Bugün var ya aşkım..." diye başlıyordu.

Anlatıyordu Mehmet Asteğmen: "Bu terörün bitmeyeceğine bir kere daha şahit oldum. Gözümüzün önünden on katır on kişi geçiyor, 'gidelim öldürelim' diyoruz göndermiyorlar. Helikopter çağırıyoruz yollamıyorlar. Bir de bunun üzerine adamları telsizlerinden de dinliyoruz. Hâlâ elimizi kolumuzu bağlı tutuyorlar, çıldırıyoruz. Adamlar resmen önümüzden geçiyor. Biz de öyle salak saçma dağ başında bekliyoruz, neye kime hizmet ettiğimizi bilmiyoruz, ilk defa burada bulunuşumuzun boş olduğunu anladım."

Dağlıca baskınına katılmış olan "Ruken" kod adlı terörist ise, "Eylemden önce 1 hafta süreyle Dağlıca'ya, katırlarla silah ve mühimmat taşıdık" diyordu.

Mehmet Asteğmen'in önünden geçenlerden biri de bu teröristti.

Katırlarla taşımışlardı Doçka silahını.

"Doçka silahını karakolu gören uygun bir mevziye yerleştirdik ve mevzi yaptık" dedi.

O gün Mehmet Asteğmen günlüğüne şu notu düştü.

"O sabah sana demiştim ya terörist ve dolu katırlar gördük bir şey yapamadık diye,
* * *
* * *
**ler ellerini kollarını sallaya sallaya gittiler yüklerini boşaltıp geri döndüler ve biz gene bir şey yapamadık. Emir vermedi üstlerimiz."

Terörist Ruken, "Bütün gruplar mevzilerine ulaştıktan sonra saldırının olacağı güne kadar 1 hafta boyunca yerlerimizde kaldık, 1 hafta boyunca bütün tepelerde mevzilenmiş örgüt mensupları bulundukları yere silah mühimmat ve gıda malzemeleri taşıdı" diye anlattı.

Mehmet Asteğmen ise yine Aşkın'a yazdı.

"Gene 'gidelim' dedik 'bırakın gitsinler' dediler. Başlarım böyle işe dedik, elimizi kolumuzu bağladık. Ne kadar saçma bir şey. Çıldırdık çaresizlikten. On tane adam vardı, parçalardık
* * *
* * *
**leri. Manyak gibi durduk yerimizde."

Doçkalar mevzilerine sokulduktan, ağır silahları taşıyan katırlar ormanlık arazide soteye konulduktan, silahların bir kısmı "TC"nin eline geçmemesi için toprağa gömüldükten, Gediktepe'ye hakim tepelere yerleşilip, gıda ve silah sevkıyatı tamamlandıktan, üzerlerinden HERON'lar uçtuğu zaman çömeldikten, bu arada terörist sayısı beş yüze ulaştıktan sonra saldırı için talimatı beklemek üzere mevzilerine çekilmişlerdi.

O talimat geldi, silahlar konuştu ve Dağlıca yangın yerine döndü.

12 şehit.

Dağlıca'nın komutanı Tümgeneral Gürbüz Kaya'ydı.

Katırlarla taşınan silahlar, 1 hafta süreyle beş yüz teröristin Dağlıca'ya taşınması ve HERON'ların tespit ettiği görüntüler.

Soruldu komutana.

10 evladımızı şehit verdiğimiz Gediktepe'nin de komutanıydı Gürbüz Kaya.

O zaman, "Teröristleri çoban zannettik" demişti.

Divan-ı Harp'te yargılanması gerekiyordu. Genelkurmay Başkanı Başbuğ ise onun terfisini getirdi hükümetin önüne.

Gediktepe'yi, Dağlıca'yı, ihmali, çobanı, şehitleri hatırladı hükümet.

"Biz de onu komutan zannetmiştik" dedi, terfisini onaylamadı.

Sonrası malum.

Yazının devamı biraz siyasi olduğu için paylaşmıyorum...
 

omer_faruk

New member
Katılım
17 May 2011
Mesajlar
61
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
2024
Konum
Samsun
Ynt: ..:: Günlük Sohbet ::..

Bu da eski bi teröristin itirafları

Kalleşliğe dağlar dayanmaz, erlerimiz ne yapsın bu hainliğe karşı!!!


Her şeyden önce “Terörle mücadele nasıl yapılacak?” sorusuna cevap bulunması gerekiyor. Bu arada peş peşe gelen terör saldırıları ve şehit haberleri ülkeyi derinden sarsıyor. PKK'nın yayın organları şehit haberlerini propaganda malzemesi olarak iyi kullanıyor. Dolayısıyla yeni komuta kademesinin öncelikle yapması gereken şey, terörün oluşturduğu psikolojik havayı yok etmek ve terörle mücadelede yeni bir sistem geliştirmek. Tabii bir de sızmalara izin vermemek... Çürük elmaların ayıklanması da acil bir durum olarak karşımızda duruyor. Çünkü bu zamana kadarki bilgi sızmaları, örgütün rahat etmesine ve operasyon yapmasına imkan sağladı. Aksiyon'un ulaştığı ve tim komutanlığı görevi yapmış eski bir PKK'lının anlattıkları, yeni komuta kademesininTSKiçinde ciddi bir temizlik yapması gerektiğini ortaya koyuyor.

Ronai adını kullanan ve halen Kuzey Irak'ta yaşayan eski PKK'lının sözleri, terörle mücadelede neden başarısız olunduğunu da gösteriyor. Kısa süre önce örgütten ayrılan Ronai, rütbeli askerlerin sürekli örgüt kamplarına geldiğini, toplantılar yaptıklarını iddia ediyor. Örgüte yeni patlayıcılar veilaçyardımı yapıldığını söylüyor.

Aslında Ergenekoncu subayların derin PKK ile irtibatları eskiden beri bilinen bir gerçek. 1 Haziran 2004'te savaş kararını ilan eden Öcalan'ın avukatlarından Mahmut Şakar'ın askerî helikopterle Kandil'e getirilip götürüldüğü birçok kişi tarafından ifade edilmişti. Bu bilgi dönemin tanığı olan eski örgüt yöneticisi Nizamettin Taş tarafından doğrulanmıştı. Aynı şekilde ordudan ayrılıp PKK'nın yönetim kadrosuna katılan 50 subayın varlığı da artık biliniyor. Bunların halen ordu içinde yer alan JİTEM'ci, Ergenekoncu kadro ile irtibatlı oldukları ve bilgi paylaşımı yaptıkları ileri sürülüyor. Bu noktada Ronai'nin anlattıkları çok önemli. Onun iddiaları doğruysa askerî sırlar, mücadele ettiği terör örgütünün eline günlük, haftalık ve aylık olarak geçiyor. Ronai bu durumu şöyle anlatıyor: “Askere dair bilgiler bize günlük, haftalık, aylık olmak üzere gelirdi. Bunlar çoğu zaman elden kurye aracılığı ile ulaştırılırdı. Bazen de haberleşme araçları kullanılırdı. Bu, anlık durumlarda geçerliydi. Asker arazi taramasına veya operasyona çıktığında eğer önceden bilgi yoksa hemen bize haber ulaştırılırdı. Asker olduğunu bildiğimiz kişiler gerilla kıyafetiyle ya da sivil kıyafetle bilgiler getirirdi. Toplantılarımıza katılır, bize ne zaman nasıl operasyon yapmamız gerektiğini anlatırlardı. Bunu saha komutanlarımızın hepsi bilir. Ben tim komutanı olarak bu toplantıların bazısına katılırdım. Bir sefer ismini bilmediğimiz ancak ‘albayım' dedikleri birinin geldiğini biliyorum. Esmer tenli, 1.80 boylarında, hafif göbekli biriydi. Yanında iki sivil giyimli kişi vardı. Kelareş kampına kadar gelip bizimle toplantı yaptı. Seçimlerde ve sonrasında neler yapmamız gerektiğini anlattı. İmam Aziz (Tan) Hoca ve başka 6 kişinin infaz edilmesi için isimleri bu kişi verdi.”

Kuzey Irak'ta peşmergeler tarafından korunan güvenlikli bir bölgede yaşayan Ronai'nin şu sözleri örgütün karakol ve askerî birliklere kolayca saldırı düzenlemesini açıklıyor: “Bize haritalar getirildi. Askerî, özel haritalar. Krokiler de vardı. Karakolların nerede olduğunu, asker sayısı, mühimmat durumu, komutanların özel ve genel durumları gibi bilgiler gelirdi. Bazen de kriptolu bilgiler getirilirdi. Bunları içimizdeki asker kökenliler hemen çözerdi. Bize ona göre talimat verilirdi. Bunları görünce örgütten kaçtım. Benim gibi olanlar çok ama şanslı sayılmazlar. Kaçmak isteyen 5 genç arkadaşımız kurşuna dizildi. Askerî haritalarda Doğu ve Güneydoğu'da bütün tabur, alay, karakol ve devriye ekiplerinin güzergahı bulunuyordu. Başarılı olan komutanların ne zaman izine gidecekleri, acemi asker sayısı, özel eğitimli askerlerin nerede görev yaptıkları gibi bütün bilgiler gelirdi. Bazen telsizlerdeki şifreler de ulaştırılırdı. Aynı kodla askerleri rahatça dinleyebiliyorduk.”

Telsiz konuşmalarının örgüt tarafından dinlediğini TSK ve emniyet birimleri geç fark etti. Bunun için ‘telsiz kesmelere' seçimden (12 Haziran) sonra başlandığını yazmıştık. Çünkü bu, bölgede hareketlilik olduğunu ve örgütün telsiz konuşmalarını dinleyebildiğinin kabulü manasına geliyor. Ayrıca sızmalara karşı alınan bir tedbirdir ‘telsiz kesme'. Ronai'nin anlattıkları, aslında çeşitli zamanlarda güvenlik güçlerine teslim olan PKK'lıların da verdiği bilgilerden farklı değil. Ancak sızmaların önüne geçilememesinin asker içindeki kliklerden kaynaklandığı dile getiriliyor.

Güvenlik güçlerine ifade veren M.K. isimli eski bir terörist de şunları anlatıyor: “Askerin elinde olmayan haritalar örgütün elinde vardı. Bütün karakolların yüzölçümleri bilinir. Hatta bir karakolda kaç kişi kalır, izin günleri, teskerecilerin durumu, yeni gelen askerlerin sayısı bilinir. ”

Son süreçte yapılan bütün operasyonların karşılıklı bilgi paylaşımıyla olduğunu anlatıyor Ronai: “Silvan'da 13 askerin şehit edilmesi, açık alanda askerlere yönelik saldırıların düzenlenmesi böylesi yardımlar sonucunda gerçekleşmiştir. PKK'nın çıplak arazide operasyon yapması bu kadar kolay değil. Çünkü saldırı ve pusudan çok daha önemli olan zayiat vermeden bulunulan alanı kolayca terk etmektir. Oysa olayların meydana geldiği yerlerde kaçmak mümkün değil. İki helikopterle, saldırıyı yapanlar kolayca avlanır. Ama buna birileri izin veriyor. Aktütün ve Dağlıca'da izin verdikleri gibi.”

AKSİYON
 
Katılım
24 May 2011
Mesajlar
2,667
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
47
Konum
Sakarya
Ynt: ..:: Günlük Sohbet ::..

allah sebeb olanların belasını versin

Ömer Faruk ben bu paylaştığın yazılara katılmıyorum her kurumun işinde olduğu askeriyeninde içinde çürük elmalar vardır fakat bu kadar Ergenekon diyoruz devletin içinde bukadar terörist Asker, Hakim, Savcı, Yazar,.....vs vs vs varken bu güne kadar bu ülkeyi çoktan bölerlerdi. Bunlar hep Orduyu ve Milli savunmayı çökertmek için düzmece.
Madem Bu kadar gizli terörist var bulup çıkartıyoruzda
sokakta elini kolunu sallaya sallaya gezen ben PKK lıyım diyen, sayın Öcalan diyen, dağdaki leşe şehitdiyen, polise tokat atan, askeri yumrulayan, Güvenlik güçlerine taş, havai fişek atan....... uzuyor gidiyor bunlar böyle hepsi göz önünde ve aleni bunları neden tutuklamıyorsun yargılamıyorsun?
İdam yasakmış Amerikada bile elektirikli sandalye var, Neden Ladini öldürdüler hani insan hakları avrupa birliği nerede dese ya Amerikaya hop kardeşim sen ne yapıyorsun diye.
Biz elin gavurunun götünü yalayacağız diye evlatlarımızı şehit veriyoruz.
Bu vatan şehit kanlarıyla alındı şimdi şehit kanlarıyla (2kg domates 1 adet ekmeye) parsel parsel satıla satıla veriliyor.

Lanet olsun bunu yapanlara ve bunu yapmaya izin verenlere.......
 
Üst